İleri yaştaki, zor ya da çok doğum yapmış kadınlarda, ya da pelvik bölge kasları zayıf olan kadınlarda idrar kaçırma çok görülmektedir. Bu durum, günlük yaşama olumsuz yansımaktadır.
Genellikle menopoz sonrası kadınlarda daha çok sık rastlanmaktadır. Bazı kadınlar idrar kaçırma endişesi ile sokağa çıkmaya dahi çekinirler. İdrar kaçırma durumu olan bazı kadınlar, yaşadığı sıkıntıdan dolayı tıbbi destek görmeyi tercih ederken, bazıları da bu durumu yaşlanmanın normal bir etkisi gibi kabul eder ve tıbbi destek almazlar.
Kadınlarda idrar kaçırma, hastanın kontrol edemediği bir durumdur. Hasta idrarını tutamaz. Bu duruma tıbben “üriner inkontinans” denir. Her yaşta ortaya çıkabilen ancak yaşlılarda daha sık görülen bir hastalıktır.
Kadınlarda idrar kaçırmanın birçok nedene bağlı olarak yaşanabilmektedir. Bu nedenlerden bazıları;
Genital bölgeyi kaplayan cildin sürekli nemli olmasına ve kızarıklıklara neden olur. Bu nemli ortamda bakterilerin üremesi daha kolay olduğu için tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları ve tekrarlayan vaginal enfeksiyonlar oluşabilir.
İdrar kaçırmanın yanı sıra günlük yaşam ve meslek yaşamı ile ilgili problemlerin ortaya çıkması kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler.
İdrar kaçırma tedavisinin düzenlenmesinde ve operasyon kararı verilmesinde hastaya doğru tanı konulması inkontinans tipinin belirlenip kişiye özel tedavi düzenlenmesi son derece önemlidir.
Doğru hastaya yapıldığında son derece yüz güldürücü ve memnuniyeti yüksek bu operasyonlar eğer hasta seçimi iyi yapılmazsa hiçbir işe yaramadığı gibi hastayı daha kötü duruma da getirebilir.
İdrar kaçırma şikayeti ile kadın doğum kliniğine başvuran hastanın tanısı tıbbi öyküsü ile başlar. Hatta en önemli tanı koyma aracı hastanın öyküsüdür. Semptomların ne zaman başladığı, inkontinansın derecesi, hangi faktörlerin arttığı ve azaldığı incelenerek inkontinansın tipi değerlendirilir.
Stres testi hastanın mesanesi doluyken hasta öksürtülerek yapılan bir testtir. İnkontinasın tipini belirlemede gold standarttır.
Muhakkak her hastaya idrar analizi yapılmalıdır. Çünkü enfeksiyonlar bile başlı başına idrar kaçırmaya neden olabilir.
Ultrason görüntüleme yöntemi, mesane ve idrar yolundaki tümörler ve taşlar gibi tıkayıcı durumların varlığını kontrol etmek için yapılabilir.
Kadınlarda idrar kaçırma tedavisi cerrahi ve cerrahi olmayan yöntemlerle de tedavi edilebilmektedir. İdrar kaçırma fonksiyonel bir bozukluk olduğundan dolayı tedavisinde olumlu sonuç alınabilmesi için iyi düzenlenmesi gerekir. İdrar kaçırmanın öncelikle neden kaynaklandığı ve hangi türde olduğu belirlenmeli ve bu şekilde tedaviye başlanılmalıdır. Sıkışma tipi idrar kaçırma tedavisinde genellikle ilaç tedavisi uygulanırken stres tipi idrar kaçırmada cerrahi yöntem uygulanmaktadır.
Cerrahi uygulamalarda genelde vaginadan yapılan küçük kesiler ile mesane boynu açısı düzeltilerek yapılır.
Özellikle son yıllarda yapılan tot ve tvt operasyonları ile oldukça yüz güldürücü ve kalıcı sonuçlar elde edilebilmektedir.
Vajinal lazer; radyofrekans uygulamaları, mesane boynuna yapılan dolgu uygulamaları prp tedavileri kişinin şikayetini azaltıp, yaşam kalitesini artıran, diğer invaziv olmayan tedavi seçenekleri olarak değerlendirilir.